Uzun süreli ilişkilerin en güzel yanlarından biri, partnerinizle geliştirdiğiniz derin güven ve rahatlıktır. Birlikte kurduğunuz o "konfor alanı" paha biçilmezdir. Ancak bu konfor alanı, zamanla yatak odasında bir "alışkanlık alanına" dönüşebilir. Aynı senaryolar, aynı pozisyonlar, aynı sonuç... Cinsel rutin, tutkunun yavaş yavaş sönmesine ve partnerlerin birbirini "cepte" görmesine neden olabilir. Oysa cinsellik, sürekli keşif ve yenilenme gerektiren dinamik bir alandır.
Eğer yatak odanız bir süredir "öngörülebilir" hale geldiyse, yalnız değilsiniz. İyi haber şu ki, bu rutini kırmak için devrim niteliğinde değişikliklere ihtiyacınız yok; bazen küçük kıvılcımlar en büyük yangınları başlatır. İşte cinsel yaşamınızı canlandırmak için spesifik yöntemler ve bu yolculukta size eşlik edebilecek oyuncaklar.

Oyuncaklara geçmeden önce, en güçlü cinsel organımızın beynimiz olduğunu hatırlamalıyız. Rutini kırmak, önce zihniyeti değiştirmekle başlar.
Çoğu çift için ön sevişme, asıl hedefe (penetrasyon) giden bir ısınma turudur. Bu senaryoyu tersine çevirin. Bir gece belirleyin ve kural koyun: Penetrasyon yasak. Tek hedefiniz, birbirinize dokunarak, öperek veya masaj yaparak haz vermek olsun. Bu, hedef odaklı baskıyı ortadan kaldırır ve dokunmanın ve keşfetmenin zevkine yeniden odaklanmanızı sağlar.
Rutinin en büyük düşmanı, tüm duyuları devreye sokmaktır. Genellikle dokunmaya odaklanırız, peki ya diğerleri?

"Rol yapma" (Role-playing) dendiğinde aklınıza karmaşık kostümler gelmesin. Küçük senaryolarla başlayabilirsiniz. En popüler başlangıç senaryolarından biri "Barda Yabancılar" oyunudur. Birbirinizi tanımıyormuş gibi davranın, birbirinizi baştan çıkarmaya çalışın. Ya da biriniz "masaj terapisti", diğeriniz "müşteri" olabilir. Bu, günlük rollerinizden (ebeveyn, çalışan vb.) sıyrılıp sadece cinsel benliklerinizle var olmanızı sağlar.
Yatak odası rutinin bir parçası haline geldiyse, senaryoyu başka bir odaya taşıyın. Mutfak tezgahı, oturma odasındaki kanepe veya (eğer mahremiyetiniz varsa) balkon... Sadece mekânın değişmesi bile beyne "farklı bir şey oluyor" sinyalini gönderir.
Yöntemleri bir üst seviyeye taşımak ve yeni hisler keşfetmek için oyuncaklar mükemmel katalizörlerdir.
Bunlar, rutini kırmak için tasarlanmış en yenilikçi ürünlerdir. Genellikle "C" şeklinde olan bu oyuncaklar, kadın tarafından giyilir. Bir kısmı vajina içindeyken (G noktasını uyarır), dışarıda kalan kısmı klitorise baskı yapar. En önemlisi, penetrasyon sırasında kullanılabilirler. Erkek de bu titreşimleri hissederken, kadın hem içten hem dıştan yoğun bir uyarım alır.
Beklentiyi ve oyunu tüm güne yaymak için harikadırlar. Kadının giydiği (örneğin klitoris stimülatörü veya iç çamaşırı vibratörü) bir oyuncağın kontrolü partnerinde olur. Partneriniz, siz restoranda otururken veya evde film izlerken küçük titreşimlerle sizi şaşırtabilir.
Cinsel rutin genellikle klitoris ve penis odaklıdır. Oysa erkeğin "P noktası" (prostat) inanılmaz derecede güçlü orgazmlar üretebilir. Bu, heteroseksüel çiftler için de yeni bir keşif alanı olabilir.
Bunlar çift taraflı fayda sağlar. Erkek için ereksiyonun daha sert ve uzun süreli olmasına yardımcı olurken (kan akışını kısıtlayarak), üzerine yerleştirilmiş titreşimli mermi (bullet) veya klitoral uyarıcı kısım, penetrasyon sırasında kadının klitorisine doğrudan temas eder.
Duyusal oyunları bir adım öteye taşımak için göz bantları, ipek eşarplar (nazikçe bağlamak için) veya yumuşak kelepçeler (soft cuffs) kullanabilirsiniz. Buradaki amaç acı değil, kontrolü bir süreliğine partnere devretmektir. Güven üzerine kurulu bu oyun, savunmasızlığı ve yakınlığı artırır.
Cinsel rutini kırmanın tek bir sihirli formülü yoktur. Önemli olan, partnerinizle birlikte "meraklı" kalmaktır. Bugün neyi denemek istersiniz? Hangi his hoşunuza gider? Unutmayın, bu bir performans değil, ortak bir keşif yolculuğudur. En iyi cinsel deneyimler, yargılamanın bittiği ve eğlencenin başladığı yerde yaşanır.